9 Eylül 2009 Çarşamba

super mario ile karakter tahlili


bu aralar yeniden sardığım, herkesin bir dönem hayatının bir kısmını kaplamış bu güzide şahane oyunla size karakter tahlili yapacağım. "nasıl olcak o demeyin", okuyun.
efenim öncelikle, bu oyundaki bir bölümü bile birbirlerinden farklı şekilde oynamak mümkün. istersen yukardan gidersin, ister aşağıdaki bütün çükübikleri öldürürsün, onları da beğenmediysen boruya girersin altınları kaparsın felan. hal böyle olunca, karakter tahlili yapmak boynumun borcu oldu.


mesela;
- direğe atladığında aldığın puan, geleceğini şekillendiriyor. ben mesela 2000'le 5000 arasında gidip geliyorum ama daha çok 2000. seviyorum 2000i. bu insanlar ortalamanın üstünde ama yine de en başarılı olmayı düşünmeyen insanlar oluyor. onun hayatta yapmak istediği en büyük başarı direkten en yüksek puanı kazanmak değil, prensesi kurtarmak.

- bir insan var ki sürekli altınları kapıyor, büyüme mantarını bile sadece puanı için alıyor. bu insanın ki, prenses falan umrunda değil, işi gücü para. paragöz adamın teki işte. bunlar allah bilir alttaki tünellere falan girip bütün altınları kapar.
- kimisi, duvarları felan kırıp hep yukarlardan gitmeye çalışıyor, kolaycılar hep. hep üşengeçler bunlar.

- bazıları var, hedefe gitmek için (prenses) yoldaki hiçbir şeyi gözü görmüyor, mantarını çiçeğini alıp yola devam ediyor. işte o karı kız peşinde!

- macerayı seven insan var mesela, bu amca duvarları kırıyor, boşluğa kafa atıyor, bilinmeyen mantarlar, gökyüzüne çıkan dallar keşfediyor. bu insan sıradışı işleri seviyor! geleceğin nerd'ü olması mümkün.

- hiç böcük öldürmeden gitmeye çalışan hayvansever arkadaşlarımız var, yalnız başına öldüklerinde kedilerin burnunu yiyeceği hep onlar, hiç kusura bakmasınlar.
- 2. oyundan sonra borulardan çıkan poponuzu ısırmaya çalışan çiçekimsi şeyler var ya. son direğe giden borudaki öldüren var mesela. hırslı o kişi. koskoca bölüm bitirmiş hala 200 puan peşinde. hırslı bir de üstüne üstlük cani. bu insan hızını alamaz, asla kafasına vurarak öldüremeyeceği ejdarhamsı ağzından ateşler çıkaran yaratığı da kafasına atlayarak ölürmeye çalışır. allah bilir küçükken kedileri kuyruğundan tutup fırlatıyordur bu. şu anda en sevdiği filmler japon vahşet filmleri. benden kaçmaz.

- bir insan var ki, mantarın duvarına vuruyor, sonra bir de hızını alamayıp yandaki duvara vuruyor, böylece mantar diğer tarafa kaçıyor. işte o insandan bir bok olmaz. verilen bütün şansları diğer eliyle iter o.

- sulu bölümü sevmeyen şile falan gitmesin. aynı şile-kilyos denizi gibi orası. sürekli bir kalabalık, sürekli bir birbirine çarpmak.

- yollarda sürekli hoplaya zıplaya gitmekten düşen mutlu insanlar var mesela o benim. düşmekte bir numarayım, kapışırız.

hadi şimdilik bu kadar, öptüm mario bıyıklarımla.

1 yorum:

NoktasizvirguL dedi ki...

Ahahahaha, çok sevdim.

Yorum Gönder