bir insan, hayatında var olmasına karar verdiği insanların defosuz olmasını istiyor, mesela hiçbirimiz kekeme arkadaş edinmiyoruz. evet tabii ki kimseyi sırf kekeme ya da engelli diye baştan geri çevirmiyoruz ama içten içe de istemiyoruz. çocuk sahibi olmak istediğimiz insanın şeker hastası olmasını istemiyoruz mesela.
hepimiz bir ari ırk, en güzeli, en iyisi peşindeyiz. bu bir yere kadar güzel de, bir süre sonra ırkçılık olmuyor mu?
bir insanı tanımaya çalışırken, neler çaba harcamanızı engelliyor bir düşünün mesela. çekingen biri baştan defolu olabiliyor. bir kere zor konuşuyor, sürekli sizin konu açmanız gerekiyor falan falan. sonra hop, arkadaşımız olamaz. sonsuz yoğun, mükemmel ve değerli hayatımızda ona ayıracak vaktimiz yok. kusura bakmasın.
yanlış anlamayın, bilinçli ya da bilinçsiz ben de yapıyorum bunu. kendime de kızdığım için yazıyorum. aslında özürlü, çekingen, kekeme diye sıfatlar koyarak ben çoktan yapmış oluyorum etiketlememi. böyle şeylere bile ihtiyaç duymayacağımız bir dünya olsa keşke.
bir yanıyla haklıyız ya da tembeliz. önümüze daha iyisi gelirse onu almaya alışmışız. mesela küçücük bir çocuk bile güzel bir insan gördüğünde onla çok daha rahat iletişim kuruyor. neden? çünkü hep güzeli poh pohlanmış evinde, neden diğeriyle "vakit harcasın".
peki bu insanların suçu ne? içlerinde nasıl farklı dünyalar vardır hepsinin. ayrıca hepimiz farklı açılardan defolu değil miyiz zaten?
ben geçen gün enine boyuna düşündüm. aslında hepimiz hitler'iz.
Kurabiyegiller'in İşlerini Nam Nam Nam Yesem?
12 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder