14 Temmuz 2009 Salı

dostluk müessesesi

bazen gerçekten insanları anlamakta zorlanıyorum. evet belki herkes gibi ama ne bileyim.
arkadaşlık kurmak benim için her zaman zor, belki de bu arkadaşlık, daha doğrusu dostluk müessesesine fazla önem verdiğimden.
birini dost olarak nitelendirdim mi, çok şey bekliyorum. aynı zamanda çok şey de katmak istiyorum. şu zamanlık hayatımda "gerçek" dost diye bir kişiye dedim (gerçi o da öyle bir dost ki 13 senedir, 72 arkadaşa bedel).

insanın hayatında sadece bir kişiye dost demesi...
az mı?
yoksa bunu bulamayanlar da mı var?

arkadaşlıksa daha da enteresan. dönem dönem bize iyi gelen farklı farklı insanlar var mesela. bir dönem sürekli vakit geçirdiğiniz kişi, küçücük bir bahaneyle kaçabiliyor hayatınızdan. mola veriyorsunuz ilişkinize. garip olansa, dönemsel bir arkadaş olduğu için pek de özlemiyorsunuz. sonrasında yanınızda kalması tamamen sizin elinizde.
bir de, bir anda hiç sebep yokken yanınızdan gidenler var ki onları hala anlamıyorum. bir dönemi değil, hayatınızın bir kısmını paylaşmışken, bir dönüyorsunuz yoklar.
evet, bazen insanların kaçma, herkesten uzaklaşma zamanları var. ama bu kadarı?
hatta sadece sizden kaçmaları.

bunu hepimiz yapıyoruz zaman zaman. ama iletişim çok basit aslında. ne derdin varsa söyleyeceksin. o kadar.
başka bir tarafından bakarsak da, kendi kaçma zamanlarımızda insanların ne hissettiğini anlamak için gayet güzel bir yöntem.
kesinlikle sinir bozucu...

0 yorum:

Yorum Gönder