10 Temmuz 2009 Cuma

birkaç bir şey...

sizlerle şu birkaç hafta içinde öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum...

  • 55 sayısı 23455 sayısının yanında küçük gelebiliyor ama gerçekte yeterince yüksek bir rakam.
  • yaşlılık kişinin kendisine zor ama eğer hem yaşlı hem karun kadar zenginseniz hayat sadece kendinize değil etrafınızdaki insanlara da zor.
  • bazı arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla, "sorumsuzluk" inanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. kelimenin tam anlamını sonuna kadar sömürenlerden öğrendim bunu.
  • hayatta en katlanamadığım şey "aptal yerine konmak".
  • friendfeed'i seviyorum.
  • aşk, yaşanan duyguların doruk noktası gibidir ya hani, dersiniz ki bundan daha fazlasını sevemem, artık bir diğerini de böyle severim. hah! siz öyle sanın. aşk da tekrar tekrar keşfedilenmiş.
  • sizi bilmem ama blogumu o kadar çok seviyorum ki, bazen sarılıp uyuyasım geliyor. tam ihtiyacım olan şeymiş bu.
  • hayatıma günlük yaşantıda kullandığım bir sürü konuşma kalıpları sokmuş bir sevgilim var. ama bir tanesi var ki bayılıyorum; "o kadar çok sevdim ki senin "..." cümlene sarılıp uyumak istiyorum". allah'tan sonradan ikna ettim de artık bana sarılıp uyumak istiyor.
  • bakırköy - taksim dolmuşları inanılmaz gerçekçi yapılmış bir playstation oyunu bence.
  • sarı dolmuşlardan çıkarken, çok dikkat etmek gereken bir şey var. omuzunu kapının üstündeki demir kısma çarpmamak. gerçi tam bu noktaya çarpmak da gerçekten çaba sarfetmeniz gereken bir şey ama olsun. sonra uyarmadın demeyin.
  • vücudumuzda en çok sevmemiz gereken yerlerden biri tendonlarımızmış. haha bunlara "tondon" diyen de var. yeni bir slogan bile çıktı bu konuda. "tendonları sev, tendonu koru"
  • çalışmak insanın kendine vakit ayırmasını en çok engelleyen şey, ama paranın tadı da çok güzel.

şimdilik bu kadar olsun...

0 yorum:

Yorum Gönder