türkçe ne tuhaf bir dil.
"yüzünden" ve "sayesinde" gibi iki kelime var birbirlerine benzer ama farklı anlamlı.
"düşünmüş" ve "tahmin etmiş" var mesela.
"benim yüzümden işe girdi" diyemiyorum mesela. ya da "benim kabak sevmediğimi tahmin etmiş" dersem kabak sevmiyormuşum gibi olur. halbuki severim. konu bu değil. ama "benim kabak sevmediğimi düşünmüş" desem, bi sorun kalmıyor.
hakkaten tuhaf.
bi de şapkalar var ki, kaldırdılar canım şeyleri. mesela size hala derken şu an babamın kardeşinden mi bahsediyorum yoksa devam eden şeyden mi anlamıyordunuz. halbuki şapkamız olsa böyle olmaz.
şapkalar iyiydi yahu...
Kurabiyegiller'in İşlerini Nam Nam Nam Yesem?
12 yıl önce
1 yorum:
o değil de, bi şapka devrimi vardı, n'oldu o?
Yorum Gönder